Ayan Beyan

GÜLEREN E.

Özellikle sosyal medyada yürütülen aktivizmle, kadınları cinsiyetleri hakkında bildiğini, bildiği şekilde söyleyemeyecek şekilde bastıran, ağır şekilde suçlayıcı bir yaklaşımın ağırlık kazandığını gördük. Kendini kadın olarak beyan eden herhangi birinin beyanını sorgulamak şiddetti; bedenlerin cinsiyetli olduğunu söylemek özcülüktü, biyolojiden bahsetmek sömürgecilerin ortaya attığı cinsiyet kategorilerini savunmaktı, translığı ve cinsiyeti salt beyana dayandırmamak TERF’lüktü, TERF’lükse neredeyse ağza alınamayacak en büyük günahtı…

Toplumsal Cinsiyet bir Spektrum değil

REBECCA REILLY-COOPER

Cinsiyetin spektrum olduğuna dair fikirler Türkiye’deki cinsiyet tartışmalarında sıkça yer buluyor. Bu hem biyolojik kategoriler hem de toplumsal cinsiyet kimlikleri açısından ele alınabilen bir çerçeve. Rebecca Reilly-Cooper’ın 2016’da kaleme aldığı bu yazıda spektrum fikri toplumsal cinsiyet kimlikleri temelinde eleştirilmekte. Bu, cinsiyete dair baskılara karşı direnişte gerçekten işe yarar bir strateji mi yoksa bizi yeni katı rollere hapseden bir kimlikler kategorizasyonu mu?

6B4T – Güney Kore ve Çin’den feminist bir parola

Çin’in popüler sosyal medya platformu Douban’da 6B4T’yi savunan feminist grupların hesaplarının engellenmesinin ardından bu kısaltma, en çok merak edilen başlıklar arasına girdi. Ne anlama geliyor? İlk olarak Güney Kore’de başlayan 6B4T, kadınların ataerkil toplumdan, erkek egemen alanlardan uzaklaşması ve kadınların güçlenmesi için başlatılan bir hareket olarak tanımlanabilir. Buradaki 6B, ‘sekse, evliliğe, hamileliğe, romantik ilişkilere, kadın…

Örtünme Üzerine Bazı Düşünceler

MAX DASHU Çoğu insan örtünmeyi yalnızca İslam üzerinden düşünür ancak o çok daha eskilere dayanır. Örtünme; Hititler, Yunanlar, Romalılar ve Farslar gibi antik Hint-Avrupa kültürlerinde ortaya çıktı. Aynı zamanda Asurlular’da da olan bir uygulamaydı. Örtünmenin cinsiyet kadar sınıf olgusuyla da ilgisi vardı. Dolayısıyla Asur yasaları, halktan birinin örtü takmasını cezalandırırken üst tabakadaki kadınlar için örtünme…

Toplumsal Cinsiyetin Kısa Bir Tarihçesi

DEBBIE CAMERON | “Toplumsal cinsiyet” farklı kişiler için farklı anlamlar taşıyor diye hayıflanmayacağım. Dildeki diğer her şey gibi kelime anlamları da çeşitleniyor ve başkalaşıyor: hep böyle oldu, hep böyle olacak. Benim ilgilendiğim mesele, bulunduğumuz yere nasıl vardığımız. “Toplumsal cinsiyet”in çekişen bu iki anlamı nereden çıktı? Ne zaman, kim ve hangi bağlamlarda bunları kullanmaya başladı?

Radfem paniği: Ahlaki tiksintinin paravanı olarak kapsayıcılık

MARINA S. | Benim için, güvenli alanlarda dışarıda bırakma ve kapsama ile ilgili önemli nokta, kimin dahil edildiği veya kimin dışarıda bırakıldığı değil; feministler olarak kendimizi rıza ilkesinden yükümlü tutmamız. Bu, şu anlama geliyor, bir grup kadın bizi herhangi bir gerekçeyle dışarıda bırakmak istese bile, bize bu gerekçeler ne kadar gayri meşru gelse de, feministler olarak ilk görevimiz onların sınırlarına saygı duymak ve bu sınırları ihlal etmemek ya da ihlal edilmelerine sebep olmamaktır.

ergenlik bir hastalık mı?

sorumun cevabı elbette hayır. öyleyse kimi durumlarda neden bir hastalıkmışçasına tedavi edilerek engellenmeye çalışılıyor? neden bedensel gelişimin bu önemli evresinden ‘ergenlik baskılayıcı / hormon bloklayıcı’ diye anılan maddelerle durdurulması gereken bir şey olarak bahsedilmeye başlandı? insan bedeninin, özellikle de de dişi bedenin ömür boyu geçirdiği pek çok değişim, medikal ve kozmetik sektörün bizi sıklıkla inandırmak…

Bu Bir Kadın Yürüyüşü Değildir

Bu seneki feminist gece yürüyüşünde, daha önce hiç görmediğimiz kadar çok erkek vardı. Eskiden yolun kenarından fotoğraf çeken erkek gazeteciler de dahil olmak üzere, Meral Akşener maskesi takmış adamlardan “Kadına kalkan eller kırılsın” diye slogan atanlara pek çok erkek alandaydı.

Dilimize Dikkat Etmek

DEBORAH CAMERON Önceden “izm”lerimiz vardı şimdi “fobi”lerimiz var: Feminist dilbilimci Debbie Cameron 2014 yılında Trouble&Strife’ta kaleme aldığı yazısında adlandırmaların neleri içerdiğini  değerlendiriyor… Betty Friedan’ın “adı olmayan problem”ini hatırlıyor musunuz? Ya da Gloria Steinem’ın, yaşanmadığı için değil de, sadece ‘hayat böyle işte’ dendiği için 1960’larda kimsenin cinsel istismar hakkında konuşmadığına dair gözlemini? Feministler için kadınların maruz…

Toplumsal Cinsiyet Öğretisinden Çıkmak*

JEMIMA REPO “Toplumsal cinsiyet” hakkında bildiklerimizi unutmaya çalışsaydık ne olurdu?

Unutmak derken, toplumsal cinsiyetin ne olduğu, ne anlama geldiği ve nasıl işlediğiyle ilgili düşündüğümüz, hatta onu “orada bir yerde” var olan bir “şey” olarak değerlendiğimiz öğretiden çıkmayı kastediyorum.